A Milli Futbol Takımı'nda Vincenzo Montella'dan şaşırtan Arda Güler kararı! 'İsteklerimizi anlaması gerekiyor'

türk futboluna oyuncu kazandirma türkiye kupasi sampiyonlar türkiye kupası en uzun penaltı atışları2024-11-23 • 4:26

BisikletBirlikte Kazanamamak: La Vuelta’da Jumbo-VismaTarafındanEurosport TürkiyeYayınlandı 18/09/2023 - 19:50 GMT+3Jumbo-Visma,türkiye kupası hangi kanalda tarihi La Vuelta zaferine giderken rakiplerini kontrol etmekte zorlanmadı. Zor olan, kendi bisikletçilerini kontrol etmekti.Sepp Kuss alza il trofeo per la vittoria della Vuelta di Spagna 2023Görsel kaynağı: Getty ImagesSamen winnen, yani birlikte kazanmak. Bisikletin en güçlü takımı Jumbo-Visma’nın sloganının ömrü, La Vuelta’da sona erdi. Bir kırmızı mayo ve üç lider olduğu sürece birlikte kazanmak mümkün değildir. Sepp Kuss mayoyu ilk kez giydiğinde herkes mutluydu. Günler geçtikçe Roglic ve Vingegaard, yavaş da olsa içinde bulundukları durumun nereye varacağını kavradılar. Böylelikle, ikinci haftanın ortalarında inkâr edilemez bir takım içi rekabet doğdu. Röportajlar, duyumlar ve spekülasyonların ışığında rekabetin gölgesi iyice büyüdü ve bir noktada yarışın üzerini baştan aşağı örttü. La Vuelta, Jumbo-Visma’nın üç liderinin yarışı olmuştu.Üç, bir anlatının merkezine koymak için en uygun sayılardan biri. Bu yaygın kullanımını bir örüntü kurup ardından bu örüntüyü bozabileceğimiz en küçük sayı olmasına borçlu. Farz edelim ki bir İngiliz, bir Alman ve Temel birliktedirler. Eğer bu hayatımızda dinlediğimiz ilk fıkra değilse İngiliz ve Alman’ın benzer şeyler yapacağını biliriz. Onlar kendilerinden bekleneni yaparak örüntüyü oluşturur, Temel’in ne yapacağına dair bir beklenti yaratırlar. Sahneye Temel çıktığında ise örüntüyü bozarak beklentilerimizi dağıtır. Biz de güleriz.Oğuz Kağan’ın okunu ve yayını takip eden üç kardeşlerden Harry Potter’daki Ölüm Yadigarlarına sahip olan üç kardeşe, kardeş hikayelerinde de bu sayı sıklıkla kullanılır. Ne yazık ki, üç kardeşin dayanışmasına az rastlarız. Üç kardeş, genellikle çatışmanın habercisidir. Mesela Külkedisinde olduğu gibi iki kardeş ukala ve kıskançken, sonuncusu ahlaklı ve çalışkan olabilir. Prensler, kralın ölümünden sonra ortada kalan tacı kimin takacağı konusunda anlaşmazlığa düşüp kardeşlerine karşı savaşıyor da olabilirler. BisikletDavide Piganzoli, Tour of Antalya şampiyonu11/02/2024 - 20:15Jumbo-Visma’nın La Vuelta’sı şüphesiz bazı yönlerden son örneklere benziyor. Bir ödül peşinde koşan üç kardeş var. Hem ortak çıkarları hem kişisel çıkarları bulunuyor. İkisi büyük yarışlar kazanmış liderler, diğeri onların en iyi domestiği. Yine de bu benzerliği kurarken dikkatli olmak gerek. Çünkü gerçekleri hikayeleştirirken karakterlere istemsizce iyi ve kötü özellikler atayabiliriz. Onları etiketlemek çok kolay. Duruma objektif yaklaşmanın yolu, üçünü de ayrı ayrı incelemek. Ne istiyorlar, neden istiyorlar?Sepp Kuss, üçlü arasında en az tartışılabilecek kişi. Haftalar boyu giderek büyüyen entrika girdabı, onu denizin derinliklerine çekemedi. Çünkü kırmızı mayoyu taşıdığı için yaptığı herhangi bir şeyin hesabını vermesi gerekmiyordu. Tek yaptığı, bacakları izin verdikçe favorilerle kalmak ve gerektiğinde ufak ataklar yapmaktı. Kuss’un motivasyonunda da sorgulanacak bir şey yoktu. O, yarışların neredeyse tamamında domestik rolünü üstlenen bir bisikletçi. Mayıs’ta Roglic’e, Temmuz’da Vingegaard’ya birer büyük tur kazanmalarında yardımcı oldu. 29 yaşında ilk kez bir büyük tur kazanma fırsatı elde ederken bir yandan zaferi istemesi bir yandan da Roglic ve Vingegaard’ya gerektiğinde yardım edeceğini söylemesi tamamıyla anlaşılabilir. Kırmızı mayoyu giymesi ve takım arkadaşlarından daha güçsüz olması, Kuss’u edilgenleştirdi. Yarıştaki rolü yine bir domestik gibiydi. Takım arkadaşlarının yapacağı hamlelerin onun yarışının kaderini çizeceğini hepimiz biliyorduk. Roglic ve Vingegaard acımasızca saldırsa ikisinden biri yarışı kazanacaktı. Ateşkes ilan edip atak yapmadılar, bu sefer de yarışın Kuss’a hediye edildiği söylenmeye başlandı.Hediye edilip edilmediği sorusunun tek kelimelik bir cevabı yok. Ne evet ne de hayır. Cevap, bisiklet yarışlarının en güçlüyü belirlemek için koşulduğu önermesine ne kadar katıldığınıza göre değişir. Üç haftalık bir yarışı kazananın en güçlü birkaç kişiden biri olduğuna şüphe yoktur. Javalambre etabında kaçış grubundan yarattığı 2:52’lik farkı eksilttiğimizde bile Kuss’un kalan etaplarda takım arkadaşları dışında herkesten zaman çaldığını görüyoruz. Kuss, bu yarışta en güçlü üç kişiden biriydi. Öte yandan, Roglic ve Vingegaard’nun biri bile farklı bir takımda olsa bu yarışı büyük ihtimalle ikisinden biri kazanacaktı.Yarışın hediye edilip edilmemiş olması sorusunun cevabı, Kuss’un hak edip etmediği sorusunun cevabıyla aynı olmak zorunda değil. Kuss, büyük turlarda şimdiye dek Roglic ve Vingegaard’ya yaptığı yardımlarla ikisinin birlikte lider olduğu bir yarışı kazanarak onurlandırılmayı hak etmişti.Jonas Vingegaard, yarışın en iyi tırmanışçısıydı. Birkaç saniyeden fazla vakit kaybettiği hiçbir tırmanış etabı olmadı. Kuss’tan Tourmalet’de 30, Bejes’de 65, Angliru’da 19 saniye aldı. Eğer bu etaplardan birinde sekiz saniye daha alabilse kırmızı mayoyu giyecekti ve muhtemelen yarışın kazananı olacaktı. Mayo bir kere el değiştirdikten sonra Vingegaard’nun vakit kaybetmesini isteyemezlerdi. Zaten bunu istemeyenlerin başında da Kuss olurdu.Vingegaard’nun atakları Bejes’ten sonra kesildi. Muhtemelen bunun sebebi o etaptan sonra genel klasmanda Roglic’in önüne geçmesiydi. Bunu desteklemek için bir sonraki gün koşulan Angliru etabını örnek gösterebiliriz. O etapta Kuss’u geride bırakıp Roglic’i takip etmesine karşın asla tempoya yardımcı olmadı. Kuss’a daha fazla fark atmaktan vazgeçmişti.Fransa Turu şampiyonunun bu yarışa gelmesi ve rekabetçi olmasındaki en büyük motivasyon belki de kazanmak değildi. Bunun için önünde yıllar var. Yarışı takım arkadaşına bırakmak onun için devasa bir fedakârlık değil. Fakat birkaç sene önceye kadar alelade bir domestiği olduğu, şu an ise Fransa Turu’nda takımın lideri olmak için gizliden gizliye savaştıkları Roglic’i geçmek onun için çok önemli olabilir. 20. etapta Vlasov’un Uijtdebroeks’ü geçmek için yaptığı atağın da gösterdiği gibi, takım içi rekabetler bisikletçiler için sandığımızdan fazla anlam ifade edebiliyor.Şimdi Roglic’ten bahsetme zamanı. Roglic, bu sezon start listesinde adının bulunduğu her yarışı kazandı. Sırasıyla Tirreno, Katalunya, Giro ve Burgos. Kazanamadığı tek yarışla arasına iki takım arkadaşının girdiğini düşünmek onun için rahatsız edici olmalı. Mayıs ayından beri yaptığı her antrenman ve yeni doğan oğlundan uzakta geçirdiği kamplar onu nihayet istediği seviyeye getirdi. Fakat Vingegaard’nun Vuelta’ya geleceğini, üçüncü büyük turunu koşan Kuss’un bu kadar güçlü olacağını tahmin edemezdi.Kuss ve Vingegaard elbette suçlu değiller. Zaten asıl trajik olan da bu. Roglic’in kendisinden önce takım arkadaşlarının geçmesi için tuttuğu kapı, kendisi geçemeden kapandı. Kapının anahtarlarına sahipti ama kapıyı bir kez açtığında rakiplerinin de içeri girme ihtimali olduğunu biliyordu. Bu yüzden elini cebine götürmedi, çaresizce bekledi.La Vuelta’da ne Roglic ne de Vingegaard bencilce yarıştı. Bir şeyler kazanmak istemeleri onları kötü biri yapmaz, sıradan biri yapar. Günlük hayatta, La Vuelta’dan çok daha ufak ödüller için yaptıklarımızı düşünün. Roglic ve Vingegaard bencil değillerdi. Kazanmaya alışkın bisikletçilerdi, kazanmalarının yasak olmasını kabullenmeleri uzun sürdü.Jumbo-Visma, Angliru etabıyla geri dönülemez noktaya iyice yaklaşan krizi son günlerde kusursuz yönetti. Belki sporcularının hislerini değiştirmediler ama izleyicilere iletilen mesajı değiştirdiler. Son etaplarda yolda birbirlerini yalnız bırakmadılar, röportajlarında da anlayışlı konuştular. Kuss minnettarlığını dile getirdi, Vingegaard arkadaşının kazanmasının istediğini söyledi, Roglic de kendi fikirleri farklı olsa da takım için yarıştığını belirtti.Sezon sona yaklaşırken böyle bir yarışın gelecek adına tehlikeli olduğunu söylemek gerek. Aynı takımdan üç bisikletçinin bu kadar rahat şekilde podyumu kapaması normal değil, normalleşmemeli. Roglic’in de Jumbo’da kalma ihtimali göz önüne alındığında, diğer takımların onları yenmenin bir yolunu bulması gerekiyor. Şayet bulamazlarsa bir süre daha takım içi rekabetle eğlenmek zorunda kalabiliriz.Yazı: Emre KöseoğluBisikletDavide Piganzoli, Tour of Antalya’da kraliçe etabı kazandı10/02/2024 - 17:06BisikletMatevz Govekar Tour Of Antalya’da ikinci etabın galibi09/02/2024 - 17:30BisikletTour of Antalya’da ilk etap Dupont’un08/02/2024 - 16:54